3 Temmuz 2007 Salı

Seri Katillerin Profili

SERİ KATİLLERİN PROFİLİ

Mitolojik anlatımla cinayet (katl), Habil ile Kabil’e dayanmaktadır. Eğer, onlar böyle bir olayın aktörleri olmasalardı, yeryüzünde hiçbir zaman cinayet işlenmeyecekti diye anlatırdı dedelerimiz. Maalesef, yeryüzünde böyle bir realite var. İnsanlar birbirlerini öldürüyorlar ve öldürmeye devam edecekler. Cinayet olayları birçok sebebe dayanmakta ve değişik yollarla işlenmektedir. Bilim adamları cinayet olaylarını biraz daha özelleştiren gruplamalar yapmakta, özellikle ABD’de seri cinayetler ayrı bir araştırma konusu olarak ele alınmaktadır.

ABD polis ve polisliğinin gelişimine baktığımızda, 1960 siyah – beyaz olaylarında polisin siyahlara çok sert ve kanun dışı davranmaları, yetkililerin polisliği bilimsel olarak ele almasına sebebiyet vermiştir. 1960’ ların sonlarında polislik alanında, üniversitelerde yüksek lisans ve doktora programları açılmıştır. Bu gelişmelerle birlikte ABD’de polis ve polislik bilimsel platformda incelenmiş, gerek doğrudan polis ve adalet sisteminde görev yapan, gerekse diğer alanlardan akademisyenlerce birçok araştırma yapılmış, çeşitli eserler ortaya konmuştur.

ABD’de seri cinayetlerin sebeplerinin tespit edilmesi ve faillerin yakalanmasına yönelik, çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bunlardan bir tanesi olan profil çıkarma (profiling)1 yazımın esasını teşkil etmektedir. ABD’de seri cinayetler konusunda hatırı sayılır bir şahıs olan Caeti ile yapmış olduğum görüşmede, şu sözleri söylemiştir. "Profil çıkarma (Profiling) aslında bir saçmalıktır. Cinayet olaylarının çözümü ve faillerin yakalanmasında en büyük yardımcı, olay yerinde elde edilen maddi deliller ve delillerin bizlere anlattıklarının anlamlı bir bütün haline getirilmesidir. Profil çıkarma (profiling) bize sadece fail arayışında, alan daraltmaya yardımcı olur. Profil çıkarmanın (profiling)yanılma payı her zaman vardır. Olay yerinde bulunan kanıtlarda ise hata payı çok çok düşüktür ve fail alanını daha sağlıklı bir şekilde daraltmamıza yardımcı olur." Gerçektende profil çıkarma çalışmaları, daha önceki cinayet olaylarına karışan kişilerin, hayatları, davranışları, psikolojik analizleri ve anlattıkları sonucunda ulaşılan bilgileri, sistemli şekilde düzenleyip bu tecrübe bütününden yararlanarak yeni olaylarda bu bilgileri kullanmak üzerine kuruludur. Ancak bu yöntemin iyi çalıştığı olaylarda azımsanmayacak kadar çoktur.

Örneğin; Seattle’da 66 yangın çıkartan seri kundakçı Paul KESLER, profil çıkarma uzmanı (profiler) Gus GRAYLER’ın yaptığı çalışma sonucu, iyi giyimli, spor araba kullanan, muhtemelen polise yakın bir kişi olabileceği ortaya konmuştu. Polis fail arayışını bu özellikler üzerine yoğunlaştırdı. Paul yakalandığında gerçektende çıkarılan profile uyduğu görüldü.

Yine Florida’da 60 bıçak darbesiyle öldürülen bayan hava subayı ve bebeği olayında, profil çıkarma uzmanı Dayle HİMMEN profili mağdur üzerinden çıkarmıştı. Kurban, şehrin pekte iyi olmayan uyuşturucu satılan bir bölgesinde, gece vakti, bebeği ile ne arıyor olabilirdi? Arabadaki bebeğin öldürülmüş olması ise hayli ilginçti, çünkü; bebekler konuşamazdı oysa o da hunharca öldürülmüştü. Anne baba ayrıydı ve eğer eşi ve bebeği ölürse koca sigortadan yüklü bir tazminat alacaktı. İşte tüm bu kurban özelliklerinden elde edilen bilgiler fail arayışında dikkatleri baba üstünde toplamıştı. Oysa baba o gece başka bir yerde olduğunu, şahitlerle ispat ediyordu. Kısa sürmeden baba hakkında elde edilen uyuşturucu müptelası olması gibi bilgiler, ayakkabı izi ve sigara paketleri ile desteklenen şüpheler bir olayı inkara yer bırakmayacak şekilde aydınlatmıştı.

İlginçtir ki ABD’de bulunduğum sürede, profil çıkarma çalışmalarından her zaman sağlıklı bir sonuç alınamadığını da gördüm. Profiling konusunun anlatıldığı bir derste psikoloji bölümü mezunu bir öğretim görevlisi seri katiller için şu iddialı sözü söylemişti. "Seri katiller cinayetlerini ateşli silahlardan çok, kurbanla temasa geçebildikleri, onların acı, acizlik ve yalvaran bakışlarına şahit olabildikleri aletlerle işlerler. Hiçbir seri katil uzaktan dürbünlü tüfekle cinayet işlemez." Sanırım içine doğmuştu ama yanlış doğmuştu Virginia’da hepimizin bildiği SNIPER ortaya çıktı ve sanki öğretim görevlisini yalancı çıkarmak istermişcesine bir ilk gerçekleştirerek, dürbünlü tüfeğiyle ölüm saçtı. Katil kurbanlarını uzaktan ateş etmek suretiyle öldürdüğünden, olay yerinde katili ele verebilecek esaslı bir delil bulunamıyordu. Profil çıkarma uzmanları bildiklerinin aksine bir olayla karşılaştıkları için şaşkındı. Hepsi ayrı bir profil çıkarıyordu. Sonunda katil yakalandı yakalanmasına fakat alınan sıkı güvenlik tedbirleri ve şans, polis ile halkın yüzüne gülmüştü. Yoksa polisin elinde SNIPER’la ilgili kuvvetli bir delil yada net bir katil profili yoktu. Bütün bu ön bilgilerden sonra, cinayet ve seri cinayet olaylarında faydalı olacağını düşündüğüm profiling yönteminin üzerine ABD’de yayımlanmış ve orijinal adı "Profiling Violent Crime" olan kitaptan bir bölümü aşağıda bulacaksınız.

Seri cinayetlerin motivasyon unsurları, etiolojisi ve kazançları diğer cinayet olaylarından farklıdır. ABD’de her yıl 35’in üzerinde seri katilin cinayetler işlediği, seri cinayetlerin sayısı her geçen gün arttığı tahmin edilmektedir. (Holmes &De Burger,1988 ) Bu suç türlerinin 50’lerin başına göre daha fazla sayıda oluştuğu görülebilmektedir.

Bazı akademisyenlerin seri katil korkularını ifade etmeleri halkı paniğe sevk etmektedir. Bazı bilim adamlarına göre ise, bu konu ile ilgilenenler kendi canavarlarını kendileri yaratmaktadır. Herkesin kendini potansiyel seri cinayet maktulü olabileceğini düşünmesi, bir paranoyadır. Bununla birlikte tahmin edilen seri cinayet mağdurlarının sayısı çok yüksek olmasına rağmen, tahmin edilebilen seri katil sayısı oldukça azdır.

Günümüzde, ABD’de en az 100 seri katilin aktif olduğu tahmin edilmektedir. Akıldan çıkarılmamalıdır ki bir seri katil bir sene içinde genellikle birden fazla kişiyi öldürmez. Fakat çoğu cinayet olayı, cinayetler arasındaki bağların kurulmaması, polis teşkilatları arasındaki koordinasyon eksikliği sebebiyle, kayıtlara seri cinayet olarak geçmemekte, buda seri cinayet sayısını olduğundan az göstermektedir.

Cinayet olaylarının seri cinayet olarak nitelenebilmesi için, Holmes’e göre en az 3, Johnse’a göre 4 veya daha fazla, diğer araştırmacılara göre ise en az 2 cinayetin bağlantılı olarak işlenmesi gerekmektedir. Eğer adalet sistemindeki kayıtlarda bu sayı 2 olarak kabul edilirse, seri cinayet sayıları birden artacaktır.

Seri Katillerin Tipolojisi

İnsanlar benzer olaylara, farklı tepkiler verirler.(Drukteinhs 1992) Bu farklılıklar bir çok faktörden kaynaklanmaktadır. Sosyoloji ve davranış bilimiyle ilgilenen akademisyenler insanların çeşitli davranış kategorilerini açıklamak için değişik modeller formüle etmişlerdir. Aşağıda sıralanan seri katil tipolojileri ABD cezaevlerinde yatmakta olan seri katillerle yapılan mülakatlara dayanılarak hazırlanmıştır.

Seri Katillerin Coğrafi Hareketliliği

Seri katillerin arasındaki farklılıklara göre ayırım yapmadan önce kullanılabilecek kriterlerden birisi coğrafi hareketlilik dereceleridir. Bazı seri katiller bir yerde yaşarlar ve cinayetlerini yaşadıkları yer veya bu yere yakın yerlerde işlerler. Bu tip suçlulara coğrafi olarak durağan (geogrophically stable) katiller diyoruz.

Bu tipe uyan bir çok seri katil vardır. John Wayne Gucy (Chicago) Wayne Williams (Atlanta) Ed Glein (Wisconsin). Bu tip katillerin tersine coğrafi olarak hareketli (Geographically transient) olan katillerin cinayetlerinde seyahat büyük bir yer tutmaktadır. Cezaevinde yapılan mülakatlarda bu tip seri katiller kurban bulmak için değil, yakalanmamak ve polis birimlerinin kafalarını karıştırmak için bu şekilde davrandıklarını ifade etmişlerdir. Polis takibi yüzünden bu suçlular senede binlerce mil yol yapmaktadırlar.

Hiç yorum yok: