3 Temmuz 2007 Salı

Seri Katillerin Kurban Seçimi

Kurban Seçimi

Seri katiller üzerinde tartışılan ve konuşulan konulardan birisi de kurban seçim süreçleridir. Geleneksel düşünürler "seri katillerin kurbanlarını belli bir takım karakter ve fiziksel özelliklerine göre seçerler." görüşünü savunmaktadır. Bu ifadeye göre şöyle bir tahmin yürütülebilir, her seri katil kendi aklında, net bir kurban belirlemek için tercihleri içerisinde ideal bir kurban belirler. Kadın-erkek, siyah-beyaz, genç-yaşlı, kısa-uzun, şişman-zayıf, atılgan-çekingen ve bunun gibi. Bu sebepleri bir kenara bırakırsak, seri katil av için bir araştırma içine girdiğinde, kendi ideal kurban tipine uyan birini bulup onu yakalayacak ve zarar verecektir.

Şahsen inanıyorum ki, her seri katil aslında ideal kurbanının temiz bir fotoğrafını kafasında oluşturmaya dikkat eder. Sınırlanmış dışsal davranış şekilleriyle beraber her seri katil düşüncelerle dolu hayatında bir sonraki kurban ve cinayetin küçük ayrıntı ve planlarını kurmakla meşgul, hiperaktif ve büyük düşünce gücü harcayan bir düşünürdür. Kötüye kullanma, tahrip etme gibi daha sonra kurban elindeyken seçim yapabileceği her bir kötülüğü ayrı ayrı gözden geçirir. Kişisel tatmini en çok hangi yöntem sağlayacaksa onun kararını vermekle meşgul olur. Bir sonraki şiddet eyleminin unsurları olarak kullanmak için kendini en çok tatmin edecek kişisel özellikler ve fiziksel detayları hayal eder. Kurbanını aramaya başlamadan evvel, ideal kurban bulma metodunu çoktan zihninde oluşturmuş olur.

Bu noktada, çok kuvvetle inanıyorum ki çoğu seri katil vakasında kurbanların fiziksel ve kişisel özellikleri, seri katillerin hayallerinde oluşturdukları ideal kurban özellikleri ile nadiren örtüşmektedir. Kendi davamda çeşitli faktörler, en sonunda kurbanımın nasıl olacağına karar vermemde yardımcı oldu. Irk,vücut ölçüsü, cinsiyet, şekil, yaş, boy, saç rengi, kıyafet kurbanımı belirleme sürecimdeki özelliklerdir.

Tercih sebebi olan bu özellikleri göz önüne almama rağmen, kurbanlarımın hiç birisi tam olarak idealimde oluşturduğum kurbana uymuyorlardı. İstediğim özelliklerin yarısından biraz daha fazlasını bulabiliyordum. Kurbanlarımdan geriye kalan hiçbir şey genel insani özelliklerinin dışında, kafamda tasarladığım şeylere uymuyordu. Benim davamda da olduğu gibi çoğu seri katilin kafasındaki kurbanla, öldürdükleri, nadiren birbirine tam olarak uyuyordur.

Bu farklılıkların oluşmasında iki temel sebep var:

1- Seri katilin kurban ararken yakalanmamak için aldığı olağanüstü güvenlik önlemleri,

2- Onu şiddete iten arzunun doğası

İlk sebebin adresine baktığımızda, seri katillerin dünyanın en dikkatli ve teyakkuzda gezen insanları arasında olduğunu söyleyebiliriz ki, bu da onların yaptıkları işi devam ettirmede en az risk almaya çalışmalarına bağlanabilir. Kabullenilmemiş duygular veya işleyeceği çok kötü fiilin doğasına uzak olmasına karşın, kafasındaki kötü niyetlerinin sağlamasını yapar. İçinde bulunduğu durumda hataya yer yoktur ve bunun için eğer üstesinden gelmeye niyetlendiği şeyde şansın ondan yana mı yoksa aleyhine mi olacağını kestiremiyorsa, birini yakalamak için yapacağı şeylerin sınırını çizemez. "Birine kolay ve güvenli bir şekilde el koyamıyorsan hiçbir şeye el koyamazsın" onun sloganı olur.

Hiç kesilmeyen teyakkuz durumu kurban seçiminde önemli bir rol oynar. Kurban seçme sürecinde, bir seri katil, ideal kurbanı için güvenli ve kolay yakalama pozisyonuna çok nadiren sahip olur. Bir çok defa idealindeki kurbanla karşılaşmış olmasına rağmen kendini sık sık frenler, bu frenleme aşırı derecede güvenli bir ortam beklentisinden kaynaklanır. Gerçekten de, tutuklanma riski taşımayan, yakalanmaya hazır kurban bulmak, hem çok zor hem de çok zaman harcamayı gerektiren bir iştir. Bu şekilde davranmak ideal kurban üzerine odaklandığında seçicilik kriterlerini daraltır. Böylece kurbanda daha az özellik aramaya başlar. Bir seri katil bekleyebilir de. Kendi güvenliği için en sonunda ideal kurbanını buluncaya kadar diğer tüm kolay kurbanları reddedebilir. Ama gerçek hayatta nadiren çok uzun süre beklemeyi tercih eder.

Neden böyle yapar? Daha önce söylediğimiz ikinci sebepten, suç işlemekteki aşırı arzusu şiddet gösterme isteğini daha fazla ertelemesine engel olur. İlk önce, ideal kurbanını yakalamayı başarmak için sinsi sinsi dolaşmasının ne kadar süreceğine hiç önem vermeden bu işi başarmak için kendi kendine karar verir. Ancak, zaman geçtikçe sonuca ulaşmamış olması, daha önceki deneyimlerinin de şişirdiği şiddet/suç işleme arzusu zihninde belirlediği kurbanına etki eden bütün öncelikleri kaldıracaktır.

Seri katillerin önceliklerinde ki bu hızlı değişim et peşinde koşan bir aslanın davranışlarına benzetilebilir. İlk açlık sinyalleri ile aslan bir ceylan aramaya başlar, özellikle ceylan çünkü diğer otlayan hayvanlardan ceylanın tadı ona daha hoş gelmektedir. Daha önce yanından zebra sürüsü geçmiştir. Ama o bu sürüye hiç dokunmadan onların geçişine izin vermiş tercihi, olan ceylanı aramaya devam etmektedir. Halbuki zaman geçmekte ceylanlar aslanın av menziline girmeden aradaki mesafeyi korumaktadır. Aslanın açlığı her geçen dakika artmaktadır. Aslan aniden herhangi bir yiyeceğin kendisi için fark etmeyeceğine karar verir uzun kulaklı yabani tavşan yada hastalıklı bir maymuna bile rahmet okur hale gelir. Sonuçta bir yemektir yediği, gerçekten istediği şey değildir.

Bir seri katil kolay kolay vahşi isteklerini erteleyemez, ama ideal kurbanları inatla onun gerçekleştirmek istediği şeyi reddederler. Gerçek bir tutsağa ve şiddete olan kaçınılmaz açlığı ve niyeti herhangi bir kurban seçimine karar vermek için onu zorlar. Ve bu şu demektir. Yükselen bir grafikle onu stresi altına alan seri katilin aşırı arzusu, daha önce kurban seçimine etki eden faktörler fiziksel ve kişisel özelliklerle ilgilenmez.

Hiç yorum yok: